News7 -Özel
Kahramanmaraş depremleri tüm dünyayı şok etti. Devlet ve millet yaraları sarmaya devam ederken, Haber7 grubu deprem bölgesini gezmeye devam ediyor.
Depremden en çok etkilenen yerlerden biri olan Nurdağı’nı ziyaret eden ekibimiz, bölgedeki depremzedelerle bir araya geldi.
AFAD çadırkentinde depremzede Eymen’in doğum günü kutlamasına denk gelen editörlerimiz o anları kayıt altına aldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın görevlendirdiği psikologlar, özellikle çocukların bu büyük acıyı en hafif şekilde atlatabilmeleri için sahada hummalı bir şekilde çalışıyor.
Bu keyifli anlara tanıklık eden grubumuz, Eymen ile de hatıra fotoğrafı çektirdi.
“GARIBANDIK, ALLAH 7 EV VERDİ, HEPSİNİ KAYBEDİYORUM”
AFAD çadırkentinde halkın acısını paylaşan ekibimiz, Hatice Uçar ve eşi Mahmut Uçar ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdi.
İlk iki gün otomobilde kaldıklarını söyleyen Hatice Uçar, “Allah razı olsun. Sıcak çorba, sıcak yemek çıkıyor. İlk gün olmadı tabi. Arabalarda kaldık. iki üç gün sonra sobayı kurdular sıcak yemeğimiz çıkıyor biraz zor çıktık evlerden kapımız açılmıyor dışarıda yağmur yağınca hepimiz başımızı dönüyoruz… teşekkürler Allah, devletimizin yardımcısı olsun. Biz çok iyiyiz çok şükür. Sobamızı yaktılar, battaniye ve yatak verdiler. Allah milletimize, devletimize zarar vermesin” dedi.
Daha önce Adana depremini yaşadıklarını anlatan Uçar, “Adana depremini de gördük, hafifti. Ama kıyamet mi demeliydim, yoksa felaket mi… Tamamen farklıydı. Hiç durmadı. Ayağa kalkamadık. Kapılarımız hala açılmıyor. Evimiz çok şükür zarar görmedi ama kapılarımız açılmıyor.”
Haber7 mikrofonunda yaşadıklarını anlatan Mahmut Uçar, “Neler yaşadınız?” “Bir yanda umutsuzluk, bir yanda burukluk, bir yanda hüsran. Eş ve akraba hep enkaz altında kaldı. Nereye bastığımızı, nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Ahir zamanı anlatırlar, kimse kimseye sahip çıkmaz. Adam cesedini tek başına gömdü. Akrabaları olarak onlara sahip çıkamadık” diye yanıtladı.
Uçar, “Allah devletimize ve milletimize zarar vermesin” sözlerine devam ederek, “Devletimiz sağ olsun kara günde yanımızda oldu. Sıcak çorba, battaniye, her türlü kolaylıklar sunuldu. Allah göstermesin. Allah’tan bir şey.Veren de Allah alan da.Yoksulluktan çıktık, Cenâb-ı Hak bize 7 daire verdi, hepsi gitti.Ağabeylerim vardı, onlarda ne varsa gitti.O bile yok. tırnağınız olsun. Allah devletimize sağlık versin”terimleri kullandı.
“ALLAH DEVLETİMİZİ MİLLETİMİZE VURMASIN, BEN SADECE OĞULLARIMA İŞ İSTİYORUM”
Nurdağı Kaymakamlığı’nın karşısındaki bir başka AFAD çadırkentinde ekibimizin görüştüğü Türkan Keskin, “Cehennemi yaşadık oğlum. ifade edemiyorum. Hepsini unuttum. Engelli kardeşimi de alıp kendi imkanlarımız ile ayrıldık. Gelinimle yeni evlendik. Henüz yedi aylık hamile. Oğlum güvenlik görevlisi. İki oğlum var, iş istiyorum. Sadece iş, başka bir şey değil. Ablamın çocukları enkazda kaldı. Kayınvalidem, gelini ve oğlu öldü” diye yaşadıkları acıyı anlattı.
Editörümüzün “Burada eksik gördüğünüz bir şey var mı?” sorusuna, “Hiçbir eksiklik yok çok şükür. Allah devletimizin yardımcısı olsun. Bize çok yardımcı oldular. Hiçbir şey eksik, her şey yolunda. Bir çadırda oturuyoruz. Başka ne isteyebiliriz oğlum. Allahtan geldi ne diyelim. Sadece iki oğlum için bir iş istiyorum” dedi.
Türkan teyzenin akrabası olan 19 yaşındaki Muhammed Keskin, yakında astsubay olarak sınava gireceğini ancak beyin sarsıntısı nedeniyle çalışmak zorunda kaldığını söyledi. Ailesine bakmak zorunda olduğunu kaydeden Muhammed, iş aradığını ifade etti.
GÖNÜLLÜ PSİKOLOGLAR AİLE VE ÇOCUKLAR İÇİN ÇALIŞIYOR
Çocuklara yönelik rehabilitasyon eğitiminin verildiği bir başka çadırı ziyaret eden grubumuz, İHH Sosyal Faaliyetler Sorumlusu Büşra’dan detaylı bilgi aldı:
“Nurdağı’ndaki psikososyal güçlendirme çadırımızda 25 kişilik bir grubumuz var. Bunların arasında uzman psikologlar ve klinik psikoloji alanında çalışan arkadaşlar da bulunmaktadır. Burada psiko-drama etkinliği yapıyoruz. Depremde zarar gören aileler için de farklı etkinliklerimiz var. Üç farklı çadır konumumuz var. Yetişkinler, ergenler ve çocuklar için çalışmalar yapıyoruz. Şu anda bulunduğumuz yerde arkadaşlarla grup oyunları yapıyoruz. Depremden etkilenen çocukların ifade ve sosyal kümelenme aktivitelerini yakalamak için çeşitli aktivitelerimiz ve oyun istasyonlarımız var. Bu çalışmayı sürdürüyoruz.”
