Ekonomi

Küresel maliyet artışı primleri etkileyecek

Yurt dışında Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş ve yurt içinde yaşanan çalkantılar sigorta sektörünü büyük ölçüde etkiledi. Her iki gelişmenin de etkileri bu yıl görülmeye devam edecek. IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa-Asya bölgesindeki finansal belirsizliği çok önemli ölçüde artırdığını, özellikle havacılık ve deniz sigortalarında savaş teminatı sağlamanın zorlaştığını ve harp teminat primlerinde en az 2-3 kat artış olmuştur.

Çiftçi ayrıca birçok reasürans şirketinin çok önemli tedbirler almaya başladığını ve savaş nedeniyle oluşan hasarların reasürans primlerinde önemli artışlara ve sağlanan kapasitelerde düşüşlere neden olduğunu belirtiyor.

Çiftçi ise Türkiye’deki depremin finansal etkisinin reasürans piyasaları için çok büyük olmamasına rağmen, depremin meydana gelmesinin reasürans modellerindeki varsayımların yanlış yapıldığını ve düzeltilmesi gerektiğini gösterdiğini söyledi. deprem ve çevresi için yapılan analizlerde beklenen hasarın boyutu artmış ve buna bağlı olarak Türkiye’de deprem fiyatları önemli ölçüde artmıştır.

Reasürörlerden beyin sarsıntısı teminatı alan sigorta şirketlerinin maliyetlerindeki bu öngörülemeyen artışın, sigortalıların satın aldıkları poliçelere de prim artışı olarak yansıyacağını öngörüyoruz.”

Küresel maliyet artışlarının ve sigorta varlıklarının da primler üzerinde önemli bir etkisinin olacağını belirten Çiftçi, bunun sonucunda teminatlarda daralma, muafiyetlerde artış gibi koşulların gündeme gelebileceğini, yasal denetimlerin ise daha uzun ve sıkı geçmesinin beklendiğini sözlerine ekledi. .

“Sorumluluk sigortası artıyor”

Dünyada gelişen branşlar hakkında da bilgi veren Murat Çiftçi, dünyada yükselen branşlar arasında yenilenebilir enerji sigortası, siber sigorta ve sorumluluk sigortalarının öne çıktığını söylüyor. Artan çevre duyarlılığı nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talebin artması, yenilenebilir enerji sigortalarına olan ilgiyi artırmaktadır.

E-ticaret ve dijital hizmetlerin büyümesiyle birlikte siber riskler çeşitleniyor ve siber sigorta, kripto varlıklar gibi ürünler şubede değerli bir pay kazanıyor. Tüm bunlara ek olarak, hızla değişen pazarın şirketleri ve yöneticileri sorumluluk risklerine maruz bırakması nedeniyle yönetici sorumluluk sigortalarında bir artış söz konusudur.

Murat Çiftçi ayrıca insurtech çözümleri, yeni bakış açıları, yapay zeka modelleri, verilerin dijitalleştirilmesi ve daha fazla bilgi ile işlerin maliyetlerinin düşürülmesi ve dijital servisler gibi uygulamaların her geçen gün arttığına dikkat çekiyor.

En yüksek sigorta kapsamı kamu ve finans sektörlerindedir.

Sektörlere göre değişmekle birlikte Türkiye’de en yüksek sigorta oranlarının kamu ve finans branşlarında görüldüğüne dikkat çeken Çiftçi, sigortanın varlık değerinin hassas değere sahip alanlarda faaliyet gösteren şirketlerde (örneğin, havacılık, enerji üretimi, savunma sanayi) ve sigorta oranı artmaktadır. Öte yandan, tarım, inşaat ve hizmet sektörlerinde sigorta oranları görece düşük olsa da, iklim krizi ve jeolojik afetler sigorta oranlarının önemli ölçüde artmasına neden oluyor.

“KOBİ’lere çok yeni ürün ve fırsatlar sunuluyor”

Murat Çiftçi, KOBİ’lerde sigortalılık düzeyinin OECD ülkeleri ortalamasının net bir şekilde altında olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Çoğunlukla düşük sermaye ile faaliyet gösteren KOBİ’ler için sigorta primi değerli bir harcama kalemi olarak görülmekte ve sigorta primi önemli bir harcama kalemi olarak görülmektedir. çoğunlukla kurtulur.

Ayrıca, bazı KOBİ sahipleri sigortanın değerini tam olarak anlayamayabilir veya risklerini yanlış değerlendirebilir. Nitekim daha büyük hacimli şirketlere göre daha küçük sermayelerle faaliyet gösteren KOBİ’ler, büyük şirketlere göre olası bir zarara karşı mali açıdan daha savunmasızdır.

Bu anlamda KOBİ’lerin sigortayı “kötü gün arkadaşı” olarak görmesi ve hasar durumunda şirketin mali sıkıntıya girmesini engelleyecek bir unsur olarak görmesinde fayda var. Bugün KOBİ’ler için birçok yeni çalışma ve fırsat var. Üç yıl sonra bu oranların şimdikinden daha dengeli bir seviyeye geleceğine inanıyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu